Öğretmenim !

 

öğretmenim!!!

 

Seven, öğreten, hata yapsak da bizi affeden, kinlenmeyen; zaman zaman çok öfkelendirdiğimizde dayanamayıp bağıran ama asla vurmayan, tehdit etmeyen, aşağılamayan, bu nedenle de büyüklüğünü hep koruyan; büyüdüğümüzde anılarımızda bu çok güzel özellikleriyle yer tutan biricik öğretmenim.

         Ben haylazım. Ben haylazım, yaramazım, ama öğrenmeye açığım. Bana öğretme yöntemin farklı olmalı. Beni sevdiğini, bana değer verdiğini sezmeliyim. Beni yaramaz diye itelersen ve ona göre davranırsan, gerçekten işe yaramam. En değerli, en büyük öğretmenim beni böyle görüyorsa ” ben demek ki buyum” diyerek kabullenir, zaten benim için kolay ve zevkli olan haylazlıklarıma devam ederim.

Çok duygusalım. Lütfen beni anla. Aslında çok duygusalım. Çabuk incinirim. Ama siz büyükler gibi bunu gösteremem. Beni aşağıladığınızda belki bön bön yüzünüze bakar, susarım. Bazen savunmaya geçer size küstahça gelen bir iki şey söylerim. Ve daha da kızdırırım sizi, ama emin olun art niyetsiz, önceden tasarlanmadan; zaten bunun için değil midir, kinci olmamanız gerektiği…

Kıpır – kıpırım. Ben dikkatsizim, dalgınım, kıpır kıpırım. Siz ders anlatmak için uğraşırken ben etrafıma bakar, silgiyle oynar, başka dünyalara dalar giderim. Bazen hiç yerimde duramaz, hareket etmek isterim. Beni uyarın, bu benim elimde olan bir şey değil. Beni diğer çocuklarla kıyaslamayın, belki de benim beynimde bir şey fazla veya eksiktir, kim bilir. Beni iyi yetiştirirseniz büyüyünce doktor olup bunu araştıracağım. Söz veriyorum.

Çalışkanım, başarılıyım. Ben söz dinleyen, çalışkan, başarılı bir öğrenciyim. Öğretmenim en çok beni sever. En iyi notları benden bekler. Ben de bunun için elimden geleni yaparım. Ama çok zorlanıyorum. Geçen yıl birinci oldum diye bu sene de birinciliği kaptırmamak için çok çalışıyorum. Matematikten özel dersler alıyorum arkadaşlarımdan gizli. Yine birinci olmalıyım. Ama çok zor. Benden büyüklerim ve öğretmenlerim çok şey bekliyor. Artık oyun oynamak, TV seyretmek, arkadaşlarımla olmak istiyorum. Çok zaman kaybı. Öğretmenim lütfen beni uyarın, çocukluğumu yaşayamıyorum.

            İçime kapalıyım. Ben hep ortacıyım öğretmenim. Çok sessizim, içime kapalıyım. Pek arkadaşım da yok zaten. Çok sıkılıyorum. Ne yapacağımı bilemiyorum. Konuşunca yanlış bir şey söylemekten çekiniyorum. Öğretmenim; beni, istemesem de sosyal faaliyetlere sokun, nasıl olsa sessiz ve ortalama bir öğrenci deyip benden ilginizi esirgerseniz, ben büyüdüğümde nasıl toplum içine karışırım?  
Sevgiler”……..”

“Bir Taşla İki Kuş Vurmak”

Posted On Aralık 26, 2006

Kategori: Başarı, Beyin, Dikkat, Eğlence, Faydalı

Comments Dropped 2 responses

img513/5716/birtalaikiku7lbtv6.jpg

  Yukarıdaki üçgenin içerisinde ne yazıyor?

Eğer siz de bu yazıyı “bir taşla iki kuş vurmak” şeklinde okuduysanız beyninizin sağ bölümü sol bölümünün yanında pasif kalıyor demektir.
Oysa yukarıda “bir taşla iki kuş kuş vurmak” yazıyor. Kalıplaşmış bilgiler beyninizin sol bölümünü harakete geçiriyor. Dikkat, yanılsamaya itiliyorsunuz.

Okulda Başarıyı Yakalamanın Sırları

Posted On Aralık 21, 2006

Kategori: Başarı, Faydalı, Matematik, Okul

Comments Dropped leave a response

Bir süre öncesine kadar sadece birer “Üniversite öğrencisi adayı” olan, fakat zor bir imtihanın ardından “Üniversiteli” olmaya hak kazanan gençler, okuldan içeri adımlarını attıkları an daha bir çok sınavdan geçeceklerini ve üniversiteyi bitirmenin de en az kazanmak kadar zor olacağını anlamışlardır…

Çiçeği burnunda üniversitelilerin kendilerini geliştirebilmeleri ve binbir güçlükle kazandıkları üniversiteyi bitirebilmeleri için neler yapmaları gerekir dersiniz?

Kimler başarılı oluyor?
· İtiraz etmeyi ve itiraz etmekle başkaldırıyı ayırt etmeyi bilen
· Yaşadıklarından ders alarak teorik ve pratiği harmanlayabilen
· Olaylara geniş açıdan bakarken empati sağlayabilen
· Kendine güvenen ve hayata iyi hazırlanabilen
· Kendini geliştirmeye hevesli olan
· Ders dışında da okuyan, kültürlü
· Hedefleri olan ve onları gerçekleştirmek için çabalayan
· Okuluna değer veren ve aktivitelere katılan
· Hocalarıyla ders dışında da fikir alışverişinde bulunan
· İdeolojisini kendine saklayan, fikirlere açık olan
· Güveni aptal cesaretiyle karıştırmayan
· Gündemi takip eden, olaylara farklı yorum getirebilen
· Yeri geldiğinde akıntının tersine gidebilen
· Not tutmanın önemini bilen; fotokopilerle değil, kendi notlarıyla çalışan
· İnsanlarla iyi iletişim kurabilen.
· Verilenlerle yetinmeyip sürekli bilgiyi arayan
· Doğru ile yanlış bilgiyi ayırt eden
· Sosyal yönü güçlü olan, araştırmayı seven
· Bilgisayar kullanabilen,yeniliğe açık
· Yabancı dil bilen, üniversite kütüphanesini kullanan!
· Kantin sohbetlerine değil, derse girmek için okula giden öğrencilerin daha kolay başarıyı yakaladıkları saptanmış….

Kimler başarısız oluyor?
· Günlük çalışma planı yapmadan güne başlayan,
· Derste not almak yerine akılda tutmaya çalışan,
· Zor ve acil işler yerine, kolay ve önemsiz işlerle ilgilenen,
· Son gece koca bir kitabı ezberleyebileceğine inanan,
· Dağınık ve düzensiz bir ortamda çalışan,
· Ödevlerini yaparken ayrıntılara gereğinden fazla takılan,
· Sorunları çözümlemeyi erteleyen,
· Dersleri keyif için sık sık eken,
· Arkadaşlarının eğlence planlarına “Hayır!” demeyi başaramayan,
· Bir işin başlangıç ve bitiş tarihlerini, saatlerini saptayamayan, öğrencilerin başı da genelde karne zamanı ciddi bir biçimde dertte oluyor!

Başarıyı yakalamak için…
Yalnızca okulda değil, iş hayatında da başarılı olmanız için sahip olmanız gereken en önemli meziyet yaratıcılık. Uzmanlar yaratıcılığın doğuştan kişide bulunan bir özellik olmadığını, sonradan öğrenilebileceğini söylüyorlar. Yaratıcılık aslında bir düşün-ce biçimi, tek farkı; “farklı” olması!

Peki, yaratıcılığınızı nasıl geliştirirsiniz?
· Çevrenizdekilerle iletişim kurun: Değerlerinizi herkesle paylaşın. Sorunlarla karşı karşıya geldiğinizde başkalarıyla paylaşın. Çevrenizdekilerin benzer sorunlara tepkisini gözlemleyin.
· Beyin fırtınası yapın: Çok okuyun, çok izleyin. Aynı soruya, başka başka değer yargıları ve kültürlerin vereceği yanıtları bulmaya çalışın. Ders çalışırken bir gününüzü arkadaşlarla yapacağınız tartışmalara ayırın; aynı konu üzerinde birbirinizin fikirlerini alın…
· Fikir ve sorularınızı mutlaka not edin: Fikirler ve sorular bir anda insanın aklına gelir, daha sonra uçup giderler; siz hiç yatağından kalkıp şiir yazan şairler olduğunu duymadınız mı!
· Enerjinizi artırın: Spor yapın, esprili ve neşeli olun. Sorun ne kadar ciddi olursa olsun, alaya almaya çalışın.
· Bulunduğunuz ortamı rahatlatın: Bir fikir üretmek istediğiniz zaman notlardan, afişlerden hatta size konuyla ilgili çağırışım yapabilecek olan resimlerden yararlanın. Uyarıcı müzikler dinleyin.
· Beyninize ve vücudunuza iyi bakın: Sigara, uyuşturucu ve içkinin sinir sisteminiz üzerinde olumsuz etkileri olacağını unutmayın…

Yaratıcılığın 10 düşmanı
· Olayları dar bir sınıra hapsetmek.
· Çabuk yargılama ve sonuca gitme eğilimi, belirsizliğe tahammül edememek.
· Aşırı baskı ile öz disiplini birbirine karıştırmak.
· Aşırı ciddiyet. Hayal gücü, mizah, oyun ya da hobileri küçümsemek.
· Bilimsellik adına sezgiyi küçümsemek.
· Özgüven eksikliği, farklılığı göze alamama, sosyal uyum kaygıları ve korku.
· Tek taraflı uzmanlaşma, iş ya da yaşam biçimi.
· Olayları, kavramları zihinde canlandıramama, dilin yanlış kullanımı.
· Farklılığa tahammül edemeyen bir aile ya da iş ortamı, sosyal ortam.